ANTİPROJESTİNLER NE İÇİN KULLANILIRLAR VE KULLANILIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

ANTİPROJESTİNLER VE PROJESTERON RESEPTÖR MODÜLATÖRLERİ

  • Antiprojestin mifepriston gebeliğin sonlandırılması için (tıbbi aborsiyon) kullanılır.
  • Kısmi projesteron reseptör agonisti olan ulipristal asetat ise acil kontrasepsiyon amacıyla kullanılır.

Mifepriston

Mifepriston, misoprostol ya da diğer prostaglandinler ile kombinasyon halinde, erken gebeliğin sonlandırılması için kullanılır. Mifepriston tıbbi abortus oluşturmak için kullanıldığında, miyometriyum kasılmalarını daha da artırmak ve ayrılmış blastokistin atılmasını garantilemek için antiprojestinden 48 saat sonra prostaglandin verilir. İm sulproston, intravajinal gemeprost ve oral misoprostol bu amaçla kullanılır.

Mifepriston, ilgili reseptörlere bağlanmak için, hem projesteron hem de glukokortikoid ile yarışır. Mifepriston, duruma bağlı etkinlik göstermesi nedeniyle bir projesteron reseptör modülatörü olarak kabul edilir.

Mifepriston, belli durumlarda bir miktar agonistik etkinliğe sahip olabilirken aslında her iki projesteron reseptörü için de bir yarışmalı antagonist olarak etki eder.

Mifepriston gebeliğin erken aşamalarında uygulandığında, uterustaki projesteron reseptörlerinin blokajı ile desidual dökülmeye neden olur. Bu durum blastokistin ayrılmasına yol açar, bu da hCG üretimini azaltır. Ardından bu, korpus luteumdan projesteron salgılanmasında bir azalmaya sebep olur ve bu da desidual dökülmeyi daha belirgin hale getirir.

Endojen projesteronun azalması, uterustaki projesteron reseptörlerinin blokajı ile beraber, uterus prostaglandin düzeylerini artırır ve myometriyumu bunların kasıcı etkilerine duyarlı hale getirir. Mifepriston aynı zamanda servikal yumuşamaya neden olur, bu da ayrılmış blastokistin atılmasını kolaylaştırır.

Mifepriston, uygulama şekline ve zamanlamaya bağlı olarak ovülasyonu geciktirebilir ya da önleyebilir. Mifepriston orta-geç luteal evrede, bir veya birkaç gün boyunca uygulandığında salgısal endometriyumun gelişmesini bozar ve menstrüasyona neden olur. Mifepriston aynı zamanda, glukokortikoid ve androjen reseptörlerine de bağlanarak antiglukokoı1ikoid ve antiandrojenik etkiler de gösterir. Bu yüzden, mifepriston hipofizden ACTH salgılanmasının kortizol tarafından geri besleme ile inhibisyonunu engeller, böylece kortikotropin ve adrenal steroidlerin plazma düzeylerini artırır.

En ciddi yan etki, sıklıkla 8-17 gün sürebilen vajinal kanamadır, ancak kan nakli gerektirecek kadar ciddi olması seyrektir. Kadınların büyük bölümünde prostaglandin etkisi ile karın ağrısı, uterus krampları, bulantı, kusma ve ishal görülebilir. Kronik glukokortikoid tedavisi almakta olan kadınlara, antiglukokortikoid etkinliği nedeniyle mifepriston verilmemelidir.

Ulipristal

Ulipristal’in 30 mg’lık bir dozu cinsel ilişkiden sonra 5 güne kadar alındığında ovülasyonu inhibe edebilir. Ulipristal, LH doruğunun olduğu zamanda ya da hemen sonrasında bile over rüptürünü engelleyebilir. Acil kontrasepsiyon amacıyla kullanılır; döllenmiş yumurtanın endometriyuma implantasyonunu da önleyebilir. Ulipristali levonorgestrel ile karşılaştıran çalışmalar, ulipristalin korunmasız cinsel ilişkiden sonraki 72 saate kadar en az levonorgestrel kadar etkili olduğunu göstermiştir. Ulipristal ilişkiden sonra 120 saate (5 gün) kadar etkili kalır. Bu özellik ulipristali, levonorgestrel’den daha kullanışlı bir acil kontraseptif kılar, çünkü levonorgestrel korunmasız ilişkiden sonraki 72 saatten sonra işe yaramaz.

Ulipristal, seçici bir projesteron reseptör modülatörü olarak işlev görür, projesteron reseptörlerinde bir parsiyel agonist olarak etki gösterir. Mifepristondan farklı olarak, ulipristal nispeten zayıf glukokortikoid antagonisti etki gösterir.

Ulipristal, yüksek dozlarda uterusta antiproliferatif etkilere sahiptir ancak amaca en uygun etkisi ovülasyonu inhibe etme kapasitesidir. Ulipristalin antiovulatuvar etkileri olasılıkla, hipotalamus ve hipofiz yoluyla LH salgılanmasının inhibisyonu ve over içinde LH kaynaklı foliküler yırtılma dahil, birçok düzeydeki projesteron düzenlenmesine bağlıdır.

Klinik çalışmalarda en şiddetli yan etkileri baş ağrısı ve karın ağrısı olarak bulunmuştur.

ANTİPROJESTİNLER VE PROJESTERON RESEPTÖR MODÜLATÖRLERİ İLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİLER VE GÜNCEL MÜSTAHZAR TABLOLARI İÇEREN SLAYTIMIZ İÇİN TIKLAYINIZ.


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

E-BÜLTEN

Yeni yüklenen slaytlardan ve güncel yazılardan haberdar olmak istiyorsanız e-posta adresiniz ile e-bültene kaydolabilirsiniz.