Dar Spektrumlu Antistafilokokal Ve Antianaerobik Antibiyotikler
ANTİSTAFİLOKOKAL ANTİBİYOTİKLER
Rifamisinler
Rifamisinler gram (+) ve gram (-) kokuşlara, gram (-) basillere, Mycobacterium tuberculosise ve M. leprae gibi aside dayanıklı bakterilere etki eder.
Rifamid, rifamisin sodyum ve rifampisinden oluşur.
Rifamid artık kullanılmamaktadır. Rifamisin sodyum seyrek kullanılır. Rifamisinler içerisinde rifampisin antistafilokokal olarak ve özellikle tüberküloz tedavisinde sıklıkla kullanılır.
Daha sonraları kullanıma giren rifabütin ise tüberküloz ve tüberküloz dışı mikobakteriyel tedavilerde kullanılır.
Glikopeptid Yapılı Antibiyotikler
Vankomisin ve yapıca vankomisine benzeyen glikopeptid karışımı teikoplanin antibiyotiklerini içerir (Tablo-2).
Vankomisin suda fazla çözünür, mide-bağırsak kanalından absorbe edilmez; bu nedenle sistemik enfeksiyonların tedavisi için sadece parenteral yolla kullanılır. Oral olarak sadece C. difficile veya stafilokokların neden olduğu enterokolitlerde bağırsakta lokal etki oluşturmak amacıyla kullanılmaktadır. Türkiye’de oral yolla kullanmaya özgü bir müstahzarı yoktur (iv müstahzar oral olarak kullanılır).
Teikoplaninin hem yapısı hem de etki mekanizması vankomisine benzer. Duyarlı bakterilerin hücre duvarı sentezini bozarak bakterisid etki oluşturur. Gravimetrik etki gücü vankomisinden daha yüksektir. Mide bağırsak kanalından absorbe edilmez; bu nedenle oral kullanımı yoktur.
Lipopeptid Yapılı Antibiyotikler
Siklik lipopeptidler nispeten yeni bir antibiyotik sınıfıdır: Daptomisin bu sınıfın ilk ve tek üyesidir (Resim-2). Gram (+) bakterilere direnç oluşumunun giderek artması nedeniyle yeni antibiyotikler geliştirilmektedir; daptomisinin etki spektrumu gram (+) aerob ve anaerob bakteriler ile sınırlıdır ve geniş gram (+) patojen etkinliğe sahiptir.
Steroid Yapılı Antibiyotikler
Steroid yapılı tek antibiyotik Fusidik asittir (Resim-3). Dar spektrumludur, gram (+) ve (-) kokuslara etki eder.
Mupirosin
Yapıca diğer antibiyotiklere benzemeyen Mupirosin, etki mekanizması bakımından da diğer antibiyotiklerden farklıdır. Yarılanma ömrü 30 dk’dan bile daha azdır; hızla inaktif metabolitlerine dönüşür, bu nedenle sadece topikal olarak kullanımı vardır.
ANTİANAEROBİK ANTİBİYOTİKLER
Anaerobik enfeksiyonların bir kısmını gram (+) anaerobların yaptığı enfeksiyonlar oluştururken; diğer kısmını daha sık görülen gram (-) anaerobların, aeroblarla birlikte yaptığı karma enfeksiyonlar oluşturur.
Antianaerobik etkili olan antibiyotik grupları şunlardır: Beta-laktam antibiyotikler (Penisilinler-Sefalosporinler-Monobaktamlar), Linkozamidler, Amfenikoller, Tetrasiklinler, Florokinolonlar. Bunların dışında dar spektrumlu antianaerobik antibiyotik grubu olan Nitroimidazoller bulunur.
Nitroimidazoller
Metronidazol, Ornidazol ve Tinidazolden oluşmaktadır (Tablo-4).
Metronidazol, antiprotozoal olarak kullanılmaya başlanmış ve daha sonra antianaerobik etkinliği olduğu fark edilmiştir. Metronidazolden sonra ornidazol ve tinidazol bulunmuştur.
Metronidazol ilk bulunduğu için en fazla denenendir. Tinidazol ve ornidazol de farmakokinetik, farmakodinamik ve endikasyonlar bakımından metronidazole çok benzerler ve aralarında çapraz-rezistans vardır.
DAR SPEKTRUMLU ANTİSTAFİLOKOKAL VE ANTİANAEROBİK ANTİBİYOTİKLER İLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİLERİ VE GÜNCEL MÜSTAHZAR TABLOLARINI SLAYTIMIZDA BULABİLİRSİNİZ.