PARKİNSON HASTALIĞINDA GÖRÜLEN AKATİZİ

AKATİZİ

Parkinson hastalığında motor bulgulara ek olarak nöropsikiyatrik, otonom ve duyusal semptomlar görülür. Akatizi, duyusal semptomlardan biridir; disfori ve anksiyete gibi öznel belirtilere eşlik eden, ayakların kıpırdanma hareketleri, bir ayaktan diğerine sallanma, adımlama, hareketsiz durmakta zorluk ile; yani içsel bir huzursuzluk hissi ve hareket etme gereksinimi ile karakterize bir durumdur.

Akatizi, parkinson hastalığının ilk semptomu olarak veya hastalığın kapalılık yani “off” döneminde ortaya çıkabilmektedir. Parkinson hastalığında L-Dopa veya diğer dopaminerjik ilaç kullanımıyla da akatizi oluşabilmektedir. Akatizi, tedaviye uyumu güçleştirir, hastalarda saldırganlık ve intihar eğilimini artırır; bu nedenle ihmal edilmemesi gereken bir durumdur.

NEDENLERİ

En sık nedeni iyatrojeniktir.

Akatiziye Neden Olabilen İlaçlar

  • Kokain
  • Serotonin geri alım inhibitörleri
  • Trisiklik antidepresanlar
  • Lityum
  • Dopamin reseptör antagonistleri (antipsikotikler ve antiemetikler)
  • Dopamin depolarını boşaltan ilaçlar (tetrabenazin, alfa metil tirozin, rezerpin)
  • Karbamazepin
  • Etosüksimid
  • Kalsiyum kanal blokörleri

Akatiziye Neden Olabilen Hastalıklar

  • Parkinson hastalığı
  • Ensefalitis laterjika
  • Travmatik beyin lezyonları
  • Subtalamus ve bazal gangliyonları tutan apseler

Yapılan bir çalışmada parkinson hastalarının %68’i huzursuzluk şikayeti tanımlamış; %26’sında gerçek akatizi, %17’sinde ise genel huzursuzluk yakınması olduğu; hastaların %3.8’inde ise levodopa başlandıktan sonra akatizi geliştiği görülmüştür. Yapılan başka bir çalışmada da hastaların %26.9’unda ciddi, %50’sinde ise ılımlı akatizi geliştiği görülmüştür. Başka bir çalışmada da çoğu hastada huzursuzluk, antiparkinson tedavinin başlangıcından sonra görülmüş ve az sayıda hastada parkinson hastalığının erken evrelerinde tedavi başlanmadan önce görülmüştür.

Yapılan bir araştırmada belirtilerin sıklığı araştırılmış ve en karakteristik bulgunun bacaklardaki hareketsizlikten rahatsızlık duyma olduğu belirlenmiş ve bu belirtinin akatizili hastalarda %90, psikiyatrik hastalarda ise %20 oranında olduğu gösterilmiştir.

KLİNİK SEYRİ

İçsel huzursuzluk mevcuttur; hastalar kendilerini anksiyöz, gergin, kilitlenmiş ve kaskatı bir şekilde hissedebilirler. Bu içsel huzursuzluk hissi de hareket etmeyle ortadan kaldırılmaya çalışılır.

Hastaların hareketleri genellikle ritüelistik tarzda olup hastalar bu ritüeller üzerine odaklanmışlardır. Bu durumdayken çevreden gelebilecek uyaranlara karşı aşırı hassas olabilir, irritabilite ve öfke dönemleri gösterebilirler. Hastalarda huzursuzluk genellikle bacaklarda lokalizedir. Bu şekildeki alt ekstremite lokalizasyonu akatizinin tanısı açısından önemli yer tutar. Ayrıca hastalar bacaklarında kramplar, karıncalanma ve garip bir huzursuzluk hissine sahip olabilirler ve bu huzursuzluğu azaltmak için sürekli bir hareket ihtiyacındadırlar. Hastaların dikkat ve konsantrasyonlarında bozulma, yorgunluk, uyku bozuklukları görülebilmektedir. Uykunun doğal seyri, hem uykuya dalmanın başarılamaması hem de uykuyu sürdürme güçlükleri şeklinde bozulabilir. Hastalar sürekli bir şekilde oturma, ayakta durma ve yatma kabiliyetlerini kaybetmişlerdir.

Bir ayaktan diğerine ağırlığını vererek sallanma, belirli yerlerde yürüme, kaba tremor, ayaklarda miyoklonik atımlar, otururken kafasını kaşıma, bacak bacak üstüne atma, gövdeyi sallama, amaçsız yürüme veya inleme akatizi için karakteristiktir. Motor aktiviteler ile akatizide rahatlama olur. Bu içsel huzursuzluk hali de anksiyete, depresyon ve hatta intihar düşüncesine varan sonuçlara neden olabilir. Hastalar inleme, hırlama, mırıldanma gibi sesler çıkarabilirler.

Otururken gövde dik ve rijit bir durumda olabilse bile gövde genellikle hareketlidir. Hastalar koltuklarında bir köşeden bir köşeye geçerek vücut ağırlıklarının yönünü değiştirecek şekilde kıvranırlar. Sık olarak bacaklarını üst üste atar ve pozisyon değiştirirler. Rotasyon şeklinde eklem hareketleri yapabilirler. Kompleks motor aktivitelerin her çeşidi bu hastalarda görülebilmektedir. Akatizinin ileri aşamalarındaki hastalarda çok kısa bir süreliğine de olsa oturma yetenekleri kaybolmuştur. Hastalar karakteristik olarak ağırlıklarını bir taraftan diğer tarafa verirler. Hastalar bu durumda “yerinde sayma” şeklinde tanımlanan ayaklarını aynı nokta üzerinde indirip kaldırabilirler. Hastalar ayaktayken de genellikle bedenin diğer bölümlerinde huzursuzluk ve amaçsız motor aktivite olabilmektedir. Hastaların görünümü bazen psikotik bir süreci andırabilir.

PATOFİZYOLOJİSİ

Akatizinin patofizyolojisi net değildir. Akatizinin oluşumuna neden olan ilaçların dopamin fonksiyonları ile ilgisi olması patofizyolojide dopaminerjik hipoaktiviteyi işaret etmektedir. Akatizinin mezokortikal dopaminerjik nöronların veya prefrontal korteksin hasarlanmasıyla ortaya çıktığına yönelik çalışmalar bulunmaktadır.

TEDAVİSİ

Akatizi, intihar riskinde artış ve saldırgan davranışlara yol açması nedeniyle hızlı tanınması ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Akatizi semptomları tedaviye parkinsonizm ve diskineziye göre daha az cevap verir. Eğer semptomlar ilaç kullanımına bağlı geliştiyse hekim doz azaltmaya veya ilaç değişimine gidebilir. Tedavide antikolinerjikler, santral etkili beta blokörler, benzodiazepinler kullanılabilir. Erken etki gereken durumlarda intravenöz diazepam tercih edilebilir. Akatizi tedavisinde daha düşük etkinlik gösteren diğer ilaçlar klonidin, intravenöz pirasetam, amantadin ve siproheptadindir.

Motor olmayan bir semptom olan akatizi, parkinson hastalarının takibinde motor semptomlar kadar önemli yer tutar. Anksiyete ve depresyon görülme sıklığının ve intihar olasılığının fazla olması nedeniyle dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Bu nedenle parkinson hastalarında erken tedavi önlemlerinin alınmasıyla hastaların yaşam kalitelerinde çok önemli iyileşmeler sağlanabilir.

Kaynak:

  1. Aykaç Ö. Parkinson Hastalığı ve Akatizi. Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Dergisi 2017: 20(1-2):41-44.
  2. Albayrak Y. ve Kuloğlu M. Antidepresanlar ve Akatizi. Journal of Mood Disorders 2013: 3(4): 162-170.

0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

E-BÜLTEN

Yeni yüklenen slaytlardan ve güncel yazılardan haberdar olmak istiyorsanız e-posta adresiniz ile e-bültene kaydolabilirsiniz.