Estrojenler (Östrojenler)

17β-3-estradiolen güçlü estrojendir ve bunu estron ve estriol takip eder. Steroid yapıda estrojenler; aromataz (CYP19) tarafından katalizlenen bir tepkime ile androstenedion ya da testosterondan köken alır.

Plasenta, adrenal korteks, testislerde ve başta yağ dokusu olmak üzere karaciğer, böbrek, akciğer, cilt, beyin, çizgili kas dokusu gibi birçok yerde estrojen sentezi yapılmaktadır.

Menopoz öncesi dönemdeki kadınlarda dolaşımdaki estrojenin ana kaynağı overlerdir ve salgılanan ana ürün estradioldür. Menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda ise dolaşımdaki estrojenin ana kaynağı yağ dokusu stromasıdır; burada estron, adrenaller tarafından salgılanan dehidroepiandrosterondan sentezlenmektedir. Erkeklerde, estrojenler testisler tarafından üretilir ancak dolaşımdaki estrojenin büyük kısmının kaynağı, Cl9 steroidlerin (androstenedion ve dehidroepiandrosteron gibi) aromatizasyonu ile gerçekleştirilen gonad-dışı üretimdir.

Estrojenin Etkileri

  • Estrojenler kızlarda ergenlikteki değişikliklerden ve sekonder cinsiyet özelliklerinden büyük oranda sorumludurlar. Ergenlik başlangıcında memelerin büyümesi estrojenin direkt etkisidir.
  • Estrojenler, vajinanın, uterusun ve fallop tüplerinin büyüme ve gelişmesini sağlarlar ve memenin büyümesine, vücut hatlarının ve iskeletin şekillenmesine katkıda bulunurlar.
  • Ergenlikte uterusun büyümesinden sorumludur.
  • Uterus düz kaslarında proliferasyon olur.
  • Ergenlik sırasında vulvanın dış dudaklarında ve pubiste kıllanmaya sebep olur.
  • Uzun kemiklerin ergenlikteki büyüme atağına ve epifizin kapanmasına neden olurlar.
  • Koltuk altı ve kasık bölgesinde kıllanma, genital bölgenin pigmentasyonu ve meme başlarında ve areolada gebeliğin ilk üç ayından sonra oluşan bölgesel pigmentasyona yol açarlar.
  • Cilt altı yağ dokusunun dağılımını düzenler; buna bağlı olarak kadınlarda kalçalarda, uyluklarda ve memelerde yağ toplanmasını artırırlar.
  • Cildin ince kalmasına yol açarlar. Bu nedenle kadınların cildi erkeklere göre daha incedir.
  • Kadınlara özgü genel davranış kalıbından ve libidodan sorumludurlar (Libidonun oluşmasında testosteronun da katkısı vardır).
  • Estrojenler çok sayıda dokuyu etkilemektedirler. Kemik, damar endoteli, karaciğer, MSS, immün sistemi, Gİ kanal ve kalp, üreme organları dışındaki pek çok doku, estrojen reseptörlerini düşük düzeylerde eksprese eder.
  • Uzun süreli estrojen uygulaması, azalmış plazma renin, anjiyotensin-dönüştürücü enzim ve endotelin-1 düzeyleri ile ilişkilidir; AngII için AT, reseptör ekspresyonu azalır. Estrojenin damar duvarı üzerine etkileri nitrik oksit ve prostasiklin üretimindeki artışı içerir. Tüm bu değişimler damar genişlemesini teşvik eder ve aterogenezi geciktirir.
  • Böbrek tubuluslarında sodyum ve su reabsorpsiyonunu artırırlar; ödem oluşur. Bu etki androjenlerden daha zayıftır.
  • Protein sentezini artırırlar ve anabolik etki gösterirler. Anabolik etkinlik androjenler kadar güçlü değildir.
  • Antiinsülinik etki gösterirler ve glikoz ütilizasyonunu inhibe ederler. Diyabetik hastada insüline duyarlılık azalır.
  • Damar endotelinde nitrik oksit (NO) sentezini artırırlar ve akut vazodilatasyon yaparlar.
  • Estrojenler kemik kütlesini artırır. Kemik osteoklastların rezorptif etkisi ve osteoblastların kemik oluşturucu etkisi ile dinamik olarak yeniden şekillenir. Estrojenler doğrudan osteoblastları düzenler; apopitozu inhibe ederek osteosit yaşam süresini artırır. Estrojenlerin başlıca etkisi osteoklastların sayısını ve etkinliğini azaltmaktır.
  • Estrojenler, kolesterol salgılanmasını artırarak ve safra asidi salgılanmasını azaltarak, safranın bileşimini değiştirirler. Bu durum, safranın kolesterol ile doygunluğunun artmasına yol açar ve estrojen almakta olan bazı kadınlarda safra taşı oluşma ihtimalini artırır.

Estrojenik İlaçlar

Doğal estrojenik ilaçlar oral alındıklarında mide-bağırsak kanalından absorbe edildikten sonra karaciğerde ilk geçiş eliminasyonuna uğrarlar; biyoyararlanımları düşüktür. Bu nedenle yüksek miktarda verilmeleri durumu hariç oral kullanılmazlar.

Sentetik estrojenik ilaçlar ise oral yoldan kullanılabilirler.

Estrojenin Endikasyonları

  • Menopozal ve postmenopozal bozukluklara karşı hormon replasman tedavisi (HRT)
  • Oral kontrasepsiyon
  • Amenore
  • Dismenore
  • Kız çocuklarda anormal büyüme
  • Hirsutizm
  • Disfonksiyonel uterus kanamaları ve diğer kanamalar
  • Primer hiperparatiroidizm tedavisi

Estrojenin Yan Etkileri

  • Estrojenlerin en sık görülen yan etkisi bulantıdır. Yüksek dozda kusma ve diyare de görülebilir. Bulantı özellikle sabah daha fazla görülür, tedavi başladıktan birkaç hafta sonra bu yan etki kaybolur.
  • Uzun süreli tedavide safra kesesi hastalıkları oluşma olasılığı artar.
  • Su ve tuz tutulumu nedeniyle hastada var olan hipertansiyon ve kalp yetmezliğini şiddetlendirebilirler.
  • Kanın koagülasyon yeteneğini artırarak venöz tromboembolizm ve akciper embolizmi riskini artırırlar.
  • Ateroskleroz oluşumunu yavaşlatırlar fakat tromboz oluşumunu artırdıkları için koroner damar hastalığı üzerinde olumsuz etki yapabilirler.
  • Teratojenik etki potasniyelleri vardır. Erkek fetüste feminizasyonaneden olabilir.
  • Endometriyum ve meme kanseri riskini artırabilirler. Projestinler ile beraber kullanıldıklarında kanserojen etkinlik azalır. Kombine siklik tedavide her gün veya yeterli süre (her siklusta 10-13 gün) estrojenle beraber projestin verilir. Kombine şekilde değil ardışık şekilde verilirler.

ESTROJENLER İLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİLER VE GÜNCEL MÜSTAHZAR TABLOLARI İÇİN SLAYTIMIZDAN YARARLANABİLİRSİNİZ.

“ÖSTROJEN (ESTROJEN) İLAÇLARI İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER” YAZISI İÇİN TIKLAYINIZ.

E-BÜLTEN

Yeni yüklenen slaytlardan ve güncel yazılardan haberdar olmak istiyorsanız e-posta adresiniz ile e-bültene kaydolabilirsiniz.